14 Mayıs 2010 Cuma

Masa Başında Çalışanlara Kötü Haber

Zamanı belli olmayan yemek molaları ve uzun çalışma koşulları nedeni ile ofiste dengeli beslenmek zor olabiliyor. Oysa ki vücudumuzu korumanın birinci yolu yeterli ve dengeli beslenmeden geçiyor.

Şehirleşme ile birlikte, sabah erken kalkıp işe yetişme telaşı içinde atlanan kahvaltı güne enerjisiz başlanmasına neden oluyor.




Kahvaltı yapılsa da kalori ve yağ oranı yüksek poğaça, açma, simit gibi kolayca ulaşılabilen besinlerin tercih edilmesi kilo dengesinin korunmasını zorlaştırıyor.



Beslenme ve Diyet Uzmanı Müge Aksu, iş yerindeki uzun mesai saatleri nedeniyle iş performansının da etkilendiğini belirterek, bu konuda çeşitli önerilerde bulundu:

ŞEKER DENGESİZLİĞİNE DİKKAT



Kan şekerindeki dengesizlik, iştah kontrolünde problem yaratıyor. Kan şekerini düzenlemek, kişinin kendine hakim olmasını da kolaylaştırıyor.



Kan şekeri dengesinin bozulması yeme nöbetlerinin gelişmesine, kontrolsüz yeme davranışının başlamasına neden oluyor.



Kan şekeri düşüp, açlık başladığında beyinsel fonksiyonlarda da azalma görülüyor. Konsantrasyon bozuluyor ve zihinsel beceriler yavaşlıyor.



Bu nedenle 2,5 - 3 saatlik aralarla beslenmek, öğün aralarının 5 saati aşmamasına özen göstermek gerekiyor. Ara öğünler için meyve, kepekli bisküvi, küçük kepekli bir sandviç veya tost, kuru meyveler, kontrollü miktarda fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar, meyveli veya probiyotik yoğurtlar, süt, salep ve ayran tercih edilebilir.



POSASIZ BESLENME TEHLİKELİ



Posa-lif tüketimi tokluk süresini arttırırken, sürekli oturulduğu için gelişebilecek olan kabızlık problemini de en aza indirmeye yardımcı oluyor.



Posasız beslenme hem vücut hem de kan yağlarının artmasına yol açıyor. Gün içinde tüketilen sebze-meyve miktarını artırmaya, haftada 2-3 kere baklagil yemeye, beyaz ekmek yerine esmer ekmek, pirinç yerine bulgur tüketmeye özen göstererek, alınan posalı besin miktarının çoğaltılması gerekiyor.



KAHVE YERİNE SU



Özellikle masa başı çalışırken sıkıldıkça içilen ya da konuklara ikram ederken eşlik etmek için içilen çay, kahve ve gazlı içecekler su içme isteğini azaltıyor.



Diüretik etki göstererek vücudun su dengesini bozuyor. Su seviyesinin azalması ile yorgunluk, baş ağrısı ve dikkat problemi yaşanıyor.



Bitki çayları, süt, ayran, taze sıkılmış meyve suyu, maden suyu miktarları çok artırılmamak şartı ile tercih edilebilir. Kahve veya çay tüketmek istendiğinde tam süt ile yapılan kahve, limonlu soğuk çay veya yeşil çay içilebilir.







Ofis içi egzersizle enerjinizi arttırın!



Ofis içi egzersiz, kemik yoğunluğunun korunması açısından önem taşıyor. Böylece metabolizma hızı artıyor ve dinç, dinamik vücut sayesinde verimli çalışma sağlanıyor. Yemeğe giderken yürümek veya yemek sonrası kısa mesafeli yürüyüşler yapmak, ofis içinde asansör yerine merdiveni tercih etmek bile harcanan enerjiyi artırıyor. Orta şiddette haftada 150 dakika yürümek öneriliyor. Sağlıklı bir bireyin gün içinde 10 bin adım atması gerekiyor. Ofiste her saat başında iki defa yapılan esneklik egzersizleri de idealdir.







Haftada bir gün sütlü tatlıya izin



Ofisteki doğum günü partileri, özel davetler, konukların getirdiği tatlı, yaş pasta gibi ağır abur cuburlar da günlük aldığımız boş kalori miktarını arttırıyor. Tatlı yiyecekler çok istendiğinde, meyve tatlısı veya sütlü tatlılar ara öğün olarak haftada bir defa tüketilebilir.


Kaynak:
Yeni Şafak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder