16 Mayıs 2010 Pazar

Deniz Ekosistemi Nedir

Deniz Ekosistemi Nedir

Denizin Bölümlere Ayrılması

Denizler, yeryüzünün birbiri ile bağlantılı en büyük ekosistemini oluşturur. İç suların yüzölçümü % 1 olduğu halde denizlerin yüzölçümü, yer kürenin % 71'ini oluşturur.

Bu büyük yaşam alanı, kaba olarak açık deniz, yani PELAJİAL ve deniz zemi­ni, yani BENTHAL olmak üzere ayrılır. Bu bölgeler, yine dikine ve yatay alt bö­lümlere sahiptir. Diğer yandan karasal yamaç serbest su ile birleşir. Dikine olarak 100 m derinliğinde az çok ışığın girdiği ÖFATİK ZON (=EPİPELAJİAL) ve bunu izleyen ışıksız kısım, yani AFOTİK ZON (=ABİSSAL) bulunur.

Deniz zemini de LITORAL ve SUBLİTORAL ZON'a ayrılır. Bundan bir yan­dan kıyı, diğer yandan da delta bölgesinin kara kenarına kadar olan kısmındaki zemin bölgesi anlaşılır. Bunu karasal yamacın 3 000-7 000 m derinliğe kadar inen kısmı iz­ler. Derin deniz çanağı, denizin en büyük kısmıdır. Burası tüm yüzeyin 5/7'sini içine alır ve yeryüzünün yaklaşık yarısını kapsar.

Yaşama Alanı Olarak Deniz ekosistem

Tuz, besin maddesi, sıcaklık, ışık ve su hareketleri, denizin yaşama koşullarını belirleyen, abiyotik faktörlerdir. Denizlerin ortalama tuzluluğu % 0,35'dir. Sıcaklı­ğın azalması ile deniz suyunun yoğunluğu artar. Böylece soğuyan yüzey suyu dibe çöker. Su yüzeyi donsa bile, sıcaklığa bağlı bu sirkülasyonlar durmaz; ama sadece yavaşlar. Tatlı suda görülebilen değişmeyen (=stabil) bir kış durgunluğuna (=stag-nasyon) denizde rastlanmaz. Buna karşın yaz stagnasyonu, yani sıcak suyun soğuk tabaka üzerinde bulunması durumu deniz suyunda da görülür. Tropik bölgelerdeki bu ilişkilere bütün yıl boyunca rastlanır.

Rüzgar, med-cezir ve yoğunluk farkı ile oluşan su akıntıları kompleks bir sis­tem oluşturur. Su akıntılarının oluşumunu, basit olarak aşağıdaki gibi açıklayabi­liriz: Ekvatorun yakınındaki rüzgarlar, kıtalar ve yerkürenin dönüşü istikametinde yüzey suyunu yönlendiren ekvator akıntılarını, kuzeye veya güneye taşır. Su kütle­leri orada soğudukça soğur ve deniz dibine çökerek tekrar derin su akıntısı şeklinde ekvatora doğru geriye akar.

Denizde Yaşayan Organizmalar ve deniz ekosistemi hakkında bilgi

Soğuk ve besince zengin üst düzeyde fitoplanktonlar yüksek oranda primer üre­tim yapar. Açık suda yaşayıp, hareket etmeyen veya çok zayıf hareket eden organiz­malara genel bir kavram olarak PLANKTON denir. Bunlar pasif olarak suyun akıntı ve hareketleri ile taşınır.

Denizcil fitoplanktonlar kalkerli alg ve dinoflagellatlardan oluşur. Zooplankton-lardan yengeçler zooplankton kütlesinin % 70'ini oluşturur. Yaşam sikluslarının tamamını açık suda geçiren planktonların 30 000 türü vardır. Oklu solucan, kanatlı salyangoz ve yengeç larvaları, salyangozlar, halkalı solucanlar ve deniz kirpileri de­niz planktonlarındandır.

Denizde yaşayan omurgalı hayvan ve mürekkep balıkları NEKTONları oluş­turur. Nekton denince, denizde akıntıya karşı hareket edebilen canlılar anlaşılır. Yak­laşık 20 000 balık türü nektondur.

Plankton ve nektonlar besin zinciri ve ağı ile birbirine bağlıdır. Yıkımda ortaya çıkan besin maddesi derindeki suyun yükselmesi ile üretimin olduğu bölgeye gelir. Üretimin çok zengin olduğu bu tip sucul alanlara örnek olarak Kuzey Denizi'ni vere­biliriz. Dünya denizlerinde, elde edilen yıllık 60 milyon ton ürünün 3 milyon tonu, balık, midye ve istridye olarak Kuzey Denizi'nden elde edilir.

Diğer deniz bölgeleri, biyolojik olarak bir çöle benzer. Örneğin okyanusun orta bölgeleri, ekvatorun kuzeyi ve güneyi, ışık ve sıcaklığın iyi olmasına rağmen üre-timsiz çöller gibidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder