15 Mayıs 2010 Cumartesi

Fobi Nedir ? – Fobiler

Fobi Nedir? – Fobiler

Fobi kelimesi, Yunancada korku anlamına gelen "phobos" kelimesinden geliyor. Fobi genel olarak normal dışı korkular olarak tanımlanıyor. Günü­müzde tanımlanmış yüzden fazla fobi bulunuyor. Karan­lıktan korkma ya da bir hayvandan korkma ise neredeyse sıradan korkular olarak biliniyor. Karanlık, uçak, kapalı yer, diş hekimi/doktor ya da kan görme gibi belirli spesifik durumlar üzerine odaklanmış fobiler ise özgül fobiler ola­rak biliniyor.

Fobiler hemen her nesneye ya da duruma karşı gelişebilen tepkilerdir. Fobik bireyler, fobik uyarana ender olarak zorlukla katlanabilse bile genellikle bu uya­randan aşırı derecede kaçınma eğilimi gösterirler. Fobiler kişinin aktüel ve sosyal hayatını veya mesleksel işlevselliği­ni belirgin bir şekilde aksatır ve kişinin uyumunu bozar. Fobik birey, korkularının anlamsız olduğunu bilse bile bu, uyarana abartılı bir korku hissedip ondan kaçınma tepki­sine engel olamaz. (korku fobi)

Fobilerden önce korkular geliyor değil mi? Korku nor­mal yaşamın parçasıdır denilebilir mi?
Evet, korku normal yaşamın bir parçasıdır. Fobisi ol­mayan insan yok gibidir. Ancak, bazı insanlar için günde­lik yaşamlarında baş ettikleri bir konu olduğu için dik­katlerini çekmez. Örneğin böcek fobisi olan bir insan bö­cek olan bir ortamda yaşamıyorsa onun için bu korku gündemden düşmüştür ama kaybolduğu anlamına gel­mez. Dolayısıyla, fobi de korkunun bir çeşididir. Fobik korku daima bir şeye yöneliktir, yani belirsiz değildir. Yö­nelik olduğu bu etken bir durum, işlev ya da nesne olabi­lir. Ancak fobinin öteki korkulardan farkı, onun yönelik olduğu etkenle orantısız derecede aşırı şiddette olmasıdır. Bu durum ancak kişinin toplumsal yaşamı, iş ve insan ilişkilerinde sorunlara, işlev yitimine yol açıyorsa ya da kişinin kendisini haddinden fazla rahatsız ediyorsa bir fo­biden söz edebiliriz.

Korkunun faydaları

Bu tanımlamaları biraz açabilir miyiz?

Önce normal yaşamdaki korkulardan başlayalım. Korku insanı normal yaşama uyumlu hale getirir ve ge­rekli durumlarda önlem almasını sağlar. Hiç korkusuz olsaydık normal yaşama uyum sağlayamaz, tehlikeleri algılamakta yetersiz kalırdık. Tehlikeler bir yana, aslın­da yaşadığımız her zor durumda az çok korku duyarız. Bu bir yerde insanı yönlendiren bir sinyal gibidir. Tıpkı, trafik ışıkları gibi. Kırmızıyı görünce geçmeyiz, sarı gö­rünce daha dikkatli oluruz. Fobiler ve korkular da bir bakıma sarı ışık, hatta yerine göre kırmızı ışık fonksiyo­nu görürler. (fobi pdf)

Yani, korku insanı daha uyanık ve savaşmaya hazır ya­par öyle mi?

Bu hem duygu ve düşünce, hem de bedenin fizyoloji­si bakımından böyledir. O nedenle korkunun azı zor­lukları aşmada faydalı, ancak çoğu zararlıdır. Çünkü korku fazla olduğunda pek çok tepkimiz sınırlanır, he­defini şaşırır, koordinasyonunu kaybeder. Bu durum do­nakalma ya da gereksiz itaat ya da aşırı tepkiler arasın­da gidip gelen yanlış davranışlara yol açar. Öte yandan, dozunda korku ise bedenin hormon, otonom sinir siste­mi aktivitesi ve sinirsel iletken düzeylerini değiştirerek kişiyi daha saldırgan bir tepki verebilmek için hazır ha­le getirir. Mücadele edilen tehdit unsuru da bu durumu algılayıp tutumunu ona göre ayarlayabilir. Dolayısı ile korku bu gibi durumlarda kişinin tepkilerini ayarlama işlevi görür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder