15 Mayıs 2010 Cumartesi

Premedikasyon ve Preoperatif Hazirlik

Preoperatif Değerlendirmede Hazırlık ve Premedikasyon

Preoperatif dönemde, hastanın ame­liyata hazırlığı safhasında, anestezi yö­nünden hastanın değerlendirilmesinde amaç; o hasta için uygulanacak en uy­gun, en faydalı ve en kaliteli anestezi girişimini planlamak; bu anestezi giri­şiminde morbidite ve mortaliteyi en aza indirmek hatta ortadan kaldırmaktır.

Bunun için hastanın anestezi yönün­den preoperatif değerlendirilmesinde şu hazırlık aşamalarından geçilir:

Anestezi polikliniği

1- Hasta anamnezinin alınması
2- Hastanın fizik durumunun de­ğerlendirilmesi
3- Laboratuvar değerlerinin gözden geçirilmesi
4- Hastanın farmakolojik durumu­nun değerlendirilmesi
5- Hastanın psikolojik ve mental du­rumunun değerlendirilmesi
6- Hastanın sınıflandırılmasının ya­pılması ve anestezi riskinin belirlenme­si
7- Anestezi yöntemi ve kullanılacak ilaç, malzeme, monitörizasyona karar verilmesi
8- Hastanın anestezi konusunda bil­gilendirilmesi, onay ve izninin alınması

Preoperatif Vizit

1. Hastanın ameliyat ve anestezi ko­nusunda duyduğu korku ve endişesinin azaltılması,
2. Önerilerde bulunulması
3. Premedikasyonun verilmesi

Anamnez:

Hastanın mesleği, ilaç, sigara ve al­kol kullanma alışkanlığı, hamilelik, ön­ceden geçirmiş olduğu hastalık, kaza, ameliyat ve bunlarla ilgili fevkalade bir durum, birinci derece yakınlarının ame­liyatlarında ani ölüm olayı, alerji, işit­me cihazı vb. alet kullanımı, diş duru­mu sorgulanır.

Fizik Muayene:

Genel sağlık durumu değerlendirme­si ve fizik muayene yaparak, verilecek anesteziyi komplike yapabilecek du­rumlar tespit edilmelidir.Vücut ağırlığı, boy, baş, boyun, mandibula, dil, diş, gö­ğüs ve toraks, ekstremiteler değerlendi­rilmeli, olabilecek komplikasyonlar yö­nünden hazırlıklı olunmalıdır. Daha sonra sırasıyla sistemlerin muayenesine geçilmelidir.

Kardiyovasküler Sistem: Tüm anes-tezikler miyokard kontraktilitesini, ileti­mini ve vasküler tonusu etkiler. Pulmo-ner ve sistemik vasküler rezistansı etki­leyerek intrakardiyak santiarı değiştire­bilirler.
Kardiyovasküler sistem patolojisi ol­mayanlarda fizik muayene ve elektro­kardiyografi (EKG) yeterli olabilir; ama konjenital kalp hastalığı, ateroskleroz, kalp kapak hastalığı ya da koroner arter hastalığı, miyokard hastalığı olanlarda detaylı kardiyoloji konsültasyonu ge­reklidir.

Solunum Sistemi: Anestezinin solu­num sistemi üzerine etkisi; solunum kaslarının kontraktilitesini azaltması, si-liyer aktiviteyi deprese etmesi, solunum merkezinin hipoksi ve hiperkarbive ce­vabını deprese etmesi, akciğer volümle-rini azaltmasıve intrapulmoner_şjntlan artırması şeklindedir. Bu nedenle hasta­da solunum sistemi ile ilgili bir hastalık söz konusu ise, anestezi girişimi öncesi hastalığı hakkında preoperatif detaylı bilgi sahibi olunmalıdır, gerekiyorsa de­taylı göğüs hastalıkları tetkiki ve kon­sültasyonu yaptırılmalıdır.

Santral Sinir Sistemi ve Nöromüsküler Sistem: İnhalasyon anestezikleri motor refleks cevabı ve koordinasyonu bozar ve bu etki anestezi kesildikten sonra saatlerce sürebilir. Anestezikler. serebral vazodilatasvon yaparak kafa ici basıncını arttırabilirler Postoperatif dö­nemde anesteziklerin rezidüel etkileri ile havayolu refleksleri bozulabilir. Bu nedenle santral ya da periferik orijinli nöromüsküler hastalıklar varsa detaylı değerlendirilmelidir. Epileptik hastala­rın tedavileri gözden geçirilmeli, anti-konvülziv ilacın kan seviye tespiti ile terapötik seviyede olup olmadığı kont­rol edilmelidir.

Gastrointestinal Sistem: Sigara içen­lerde bulantı ve kusmanın az görüldüğü bildirilmekle birlikte ülser, özofagial reflü ve buna bağlı pulmoner aspiras-yon riskinin yüksek olduğu unutulma­malıdır.

Beslenme Aşırı zayıf hastalarda anesteziklerin doz hesaplaması önemli iken; şişmanlarda anestezi yönünden güçlükler, birlikte ateroskleroz, diabet ve amfizem benzeri patolojilerin de var olabileceği düşünülmelidir.

Ayrıca üriner sistem, genital sistem, hematolojik sistem ve immün sistem de sorgulanır.

Laboratuvar Değerleri:

Hastanın mevcut durumunun ince­lenmesi, o ana kadar farkedilmemiş pa­tolojilerin ortaya çıkması, daha sonra gelişecek sorunlarda kontrol değerleri olması açısından bazı laboratuvar ince­lemelerinin yapılması gereklidir. He­moglobin, hemotokrit, tam kan sayımı, idrar tetkiki, kanda üre, şeker, protein ve elektrolitlerin tayini, EKG ve akciğer grafisi çektirilmelidir. Bu parametrele­rin normal değerlerlerde olması gerekli­dir.

Ancak son yıllarda 40 yaş altı has­talarda hikaye ve fizik muayenede bir anormallik olmadıkça bu tetkiklerin ge­rekli olmadığı düşünülse de; bu yakla­şım düzenli sağlık kontrolü yaptıranlar için geçerlidir. Diğer yandan, daha komplike ve yandaş hastalıkları olanlar­da ise ameliyat öncesi daha ileri tetkik ve hatta tedavi gerekebilir.

Hastanın Farmakolojik Durumu:

Hastanın uzun süredir kullandığı bir ilaç söz konusu ise, bazı konuları göz önünde bulundurmak gereklidir. Kul­landığı ilaç veya ilaçlarla kompansatu-var mekanizmaların uyarılmasıyla bazı fizyolojik sistemler değişikliğe uğramış olabilir. Bu ilaçların spesifik bir etkisi ya da neden oldukları metabolik veya fonksiyonel değişiklikler söz konusu olabilir.

Psikolojik ve Mental Durum:

Ameliyat olacak hastalar, özellikle entellektüel seviyeleri yüksek olanlar, anestezi ve ameliyat ile ilgili olarak bir korku, tedirginlik ve endişe içinde ola­bilirler. Minör bir cerrahi girişim bile hasta için büyük bir stres kaynağı ve psikolojik bir travma olabilir. İşte, anes-tezistin yapması gereken ameliyat önce­si hasta ile kuracağı diyalog ile hasta anksiyetesini azaltmak, gerekirse anksi-yolitik bir ilaç önermektir (örn; benzo-diazepin vb.).

Sınıflandırma ve Risk Belirlemesi:

Hastanın anestezi riskini değerlen­dirmek ve anestezi verilmesine karar vermek bir anestezist için en önemli ko­nudur. Anestezi vermeden önce hasta­nın sınıflandırılması çeşitli yollarla ya­pılır. Dünyada en yaygın kullanılan ve kabul gören, Amerikan Anesteziyoloji Derneği'nin (American Society of Anesthesiologists: ASA) kabul ettiği, hastaların genel durumları ve riskleri ortaya koyan sınıflamadır:

ASA I: Normal, cerrahi patoloji dı­şında bir hastalığı olmayan sağlıklı kişi
ASA II: Cerrahi girişim gerektiren veya gerektirmeyen bir nedene bağlı hafif sistemik bozukluğu olan kişi
ASA III: Aktivitesini sınırlayan, an­cak güçsüz bırakmayacak bir hastalığı olan kişi

Anestezistin Kararı:


Bir ameliyatın hangi anestezi yönte­mi ile yapılacağına karar verirken pek çok etken göz önünde bulundurulur. İlk önce hastanın durumu ortaya konur; ar­dından hem hastaya hem de o cerrahi işlemin en iyi şekilde gerçekleşmesine olanak veren bir anestezi yöntemine ka­rar verilir.

Hastanın yaşı önemli bir etkendir. Çocuk ve yetişkinler arasında anatomik, fizyolojik ve farmakolojik farklılıklar vardır. Hastanın sahip olduğu yandaş hastalık da önemlidir. Yandaş hastalık seçilecek anestezi yöntemini ve ilaçları etkiler. Hastanın geçireceği cerrahi giri­şimin yeri, süresi ve tipi de anestezi yöntemini etkileyen diğer faktörlerden­dir. Hastaya ameliyat sırasında verile­cek pozisyon (örn; Trendelenburg, yü­zükoyun vb.) özellikle solunum sistemi­ni etkileyeceğinden anestezi yöntemi seçiminde etkilidir. Spesifik cerrahi gi­rişimlerde (kardiyak, oftalmik vb) özel gereksinimler ve monitörizasyon söz konusu olabilir.

Hem anestezistin hem de cerrahın beceri, alışkanlık ve tercihi hastanın le­hine olacak boyutta olmalıdır. Anestezi yöntemi seçiminde hastanın isteği de göz ardı edilmemelidir. Yapılacak giri­şimin gerçekleştirileceği ameliyathane­nin teknik ve personel olanaklarının da düşünülmesi gereklidir.

Hastanın Onayı:

Anestezi gerektiren tıbbi girişimler­den önce hastalarla yapılacak görüşme­lerde vazgeçilmez iki unsur üzerinde durulmaktadır: 1) Onay alma 2) Bilgi verme

Onay alma ve bilgi verme aneste-zistler için zor olabilir. Çünkü, anestezi uygulamalarının hasta tarafından anla­şılması zor olabilir. Hasta bilgi isteyebi­lir veya istemeyebilir, ama anestezist bilgi vermelidir. Bu aşamada hasta ile kurulacak iyi bir iletişim, bu aşamanın sağlıklı bir şekilde aşılmasını sağlar.

Hasta izninin alındığını belgelemek için anestezi formu hasta tarafından im­zalanmalıdır.
Form 1, ve Form 2'de; Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Aneste-ziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Anestezi Polikliniği tarafından uygula­nan tüm preoperatif değerlendirme ve hazırlık aşamalarının içeriği görülmek­tedir.

Hastanın Korku ve Endişesinin Azaltılması:

Hasta ameliyat öncesi korku, heye­can ve endişe içinde olabilir. Bu durum­ları ortadan kaldırmak, sakinlik, mental rahatlık, öfori, hafif uyku hali ve amne­zi sağlamak gerekli olabilir. Ancak bu arada bilinç kaybı ve solunum depres­yonuna neden olmamak gerekir. Bu amaçla uygulanacak ilaçlarla anestezik-ler potansiyelize olacaklarından aneste-zikler daha az dozda kullanılır ve daha stabil solunum ve dolaşım sistemi para­metreleri ile anestezi idamesi sağlanır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder