16 Mayıs 2010 Pazar

Hayvansal Dokular

Hayvansal Dokular

Bu bölümde hayvan dokusuna kısaca değinilecektir. Çok hücrelilerde hücrelerin bir araya gelip özelleştiği ve bunların da, organizmada belli görevleri üstlenen dokuları oluşturdukları görülür Her hücre birliğinin görevi farklıdır. Buna göre EPİTEL, BAĞ, DESTEK (KEMİK ve KIKIRDAK), KAS ve SİNİR Dokuları ayrılır. Dokular organların yapısal maddeleridir. Hayvan vücudu da, bitkilerdeki gibi, dışa doğru bir doku ile sarılır. Bu dokuya örtü dokusu veya "EPİTEL DOKU" denir Epitel doku hücre şekline göre yassı, kübik ve silindirik epitel diye ayrılır. Omurgasızlarda tek tabakalı yassı epitel, vücudu koruyucu bir örtüdür. Epitel hücreleri dışa doğru "Kutikula" denen bir madde salgılar. Kalsiyum karbonat, salyangoz ve midye kavkısındaki, ya da böceklerin kitin tabakasındaki gibi kutikulaya birikebilir.

Omurgalılarda örtü dokusu çok tabakalıdır. Epitel hücrelerinin ömrü kısa olup en üst tabakanın hücreleri keratinleşir ve zamanla dışarıya atılır. Bu durum baştaki kepek oluşumunda görülür. Deri epitelinin en dıştaki tabakası düzenli bir şekilde atılır. Atılan hücrelerin yerine bazal tabakaya oturmuş hücrelerin mitotik çoğalması ile yeni tabakalar oluşturulur. Bu dokuya doğurgan doku denir. Örtü epiteli kemiksi deri, tırnak, pençe ve toy­nak gibi oluşumları yapar. Vücut örtüsünün oluşumu, birçok hayvan grubunda farklıdır. Örneğin örtü dokusu kuş ve memelilerde tüy ve kılları yapar. Sürüngenlerin pul ve plakalarını koruduğu bir derisi vardır; kurbağa ve balıklar bezce zengin bir örtü dokuya sahiptir (hayvansal doku)

Salgılama özelliği olan hücrelere sahip epitel dokuya, salgı epiteli denir Salgı hücreleri mukus, tükrük, süt, yağ, ter veya toksik madde salgılar. Salgı hücreleri çeşitli boşlukların içini sarar. Bu bezler salgılarını bir boşaltım kanalı ile vücudun üst yüzeyine, mide veya bağırsak gibi organların boşluğuna boşaltır. Bezler salgılarını, örneğin hormon, direkt kan dolaşım sistemine verirlerse bunlara "EN­DOKRİN"; salgılarını bir ka­nalla veya dış yüzeye boşaltırlarsa bunlara "EK-ZOKRİN" denir. Üç salgılama tipi vardır: a) Salgının mem-bran veya sitoplazma kaybı ol­maksızın gerçekleştiği tipe "MEROKRİN" denir (endokrin bezler, tükrük bezleri, eşey bezleri)

Biyoloji hayvansal dokular

b) "HOLOKRİN" salgılamada içi salgı ile dolu bez hücresi epitelden ayrılır ve atılır (yağ bezleri). Onların ye­rini ilave hücreler alır
c) Salgı ile dolu uç kısım dışarıya salgılanır, bu tipe "APOKRİN" denir (örneğin ter bezleri). Bazen mukus salgılayan tek bir hüceden oluşan ve "GOBLET" ya da "KADEH HÜCRESİ" denen salgı hücreleri de vardır Çok hücreli bez­ler yüzey epitelinin bağ do­kuya çökmesi ile oluşur. Bun­lar a) Tübüler, b) Asinöz, c)
Alveoler olabilir Epiteller bir yandan vücudun dışını sararken, diğer taraftan boşluklu bölgelerin iç kısmını da örter. Bağırsak epiteli sindirilmiş maddeleri emer. Bu maddeler daha sonra kan dolaşım sistemine geçer. Kan damarları Bağ Doku'dadn. Bağ doku üzerine epitel doku hücreleri yerleşir. Bağ doku hücreleri ipliksi protein maddesi salgılayabilir. Bunlar mezenşimin değişimi ile meydana gelir. Ara matriksi protein ve mukopolisakkaridlerden oluşan bir kütle olup su dengesini düzenler. Bu şekildeki fibriller, dokunun dayanıklılığını artırır. Band ve tendonlar bağ dokusunu güçlendirir. Bağ doku: üç çeşit fibrile sahiptir. Bunlar çapı 0,001 mm olan çok ince kafes gibi
örgülü yapısı olan "RETIKULER FİBRİLLER"; çekme ye­teneği az olan "KOLLA-GEN FİBRİLLER" ve uzunluklarının iki misli kadar uzayabilen ve çok dallanmah "ELASTİK FİBRİLLER"dir.

Dokulardaki köken hücreler "-blast" ekini alır Bunlar mitozla çoğalarak doku hücrelerini oluşturur. Örneğin bağ dokuda "fibrotitoz fibrosit; ke­mik dokuda "osteoblast osteosit"; kıkırdak dokuda" kondroblast mitoz kondrosit" ve kas dokuda "miyeloblast mitoz miyosif'i meydana getirir. Yalnız sinir doku hücreleri mitozla çoğalmaz". Ölen sinir hücresinin yerine, mevcut­lardan biri geçer. Bağ ve destek doku için karakteris­tik olan, bağ doku hücrelerince üretilen, hücreler arası maddenin varlığıdır. Böyle dokuların hücre bir­likleri, hayvan vücudunun içinde epiteller arasında bulunur. Hücrearası maddesi şekilsiz ana maddeyi oluşturur. Ana madde içinde çeşitli fibril (=iplik) tipleri yer alır. Ana madde mükopolisakkaritleri içerir. Ana madde kemik dokudaki gibi anorganik tuzların (Ca2+) birikimi ile sertleşir.

Hayvansal dokular ppt

Bu dokuların işlevleri çeşitlidir. Bir yandan hayvana sağlam bir şekil verdiği gibi, diğer yandan mekanik bir koruma da sağlar. Kas iplikleri ve kas­lar bağ ve destek doku içine girer. Böylece kas faa­liyeti sayesinde hareket sağlanır. Diğer bir yandan destek doku metabolik olaylarda ve özellikle mine­ral bütçesinde önemli rol oynar. Bu doku vücut sıvısının iyon yoğunluğunu korumada, iyon alışverişinde, dinamik bir denge rolünü üstlenir. Bundan başka bağ dokunun depolama, su bütçesini muhafaza etme ve koruma işlevleri vardır.

Hücre arası maddede fibril yoktur. Mezenşime yakın akraba olan fibrilce fakir jelli ve retiküler bağ doku çeşitleri de vardır. Retiküler bağ doku omur­galılarda serbest hücrelerin ve yağ dokunun oluşturulmasında önemlidir.
Destek doku, diye adlandırılan Kemik ve Kıkırdak Doku, bağ dokusu kökenlidir. İnsan iskel­etinde 206 kemik vardır. Farklılaşmış kıkırdak hücreleri, çok ince fibrilli ara madde (=matriks) de yer alır.

Kemik dokuda, ara maddede kalsiyum karbonat birikir. Bağ doku iç iskeleti yapar, vücudun ara bölümlerini doldurur ve sarar; ayrıca dokuları bağlar. Kıkırdak ve kemik doku destek dokuyu (=iskeleti) oluşturur. Kıkırdak dokuya hem eklem bacaklılar hem de yumuşakçalar gibi omur­gasızlarda, hem de omurgalılarda rastlandığı halde, kemik doku sadece omurgalılarda görülür. Kıkırdak doku elastik aramaddeye sahiptir. Aramaddede kollo-gen fibriller bulunur. Kondrosit denen kıkırdak hücreleri ya tek tek; ya da gruplar halinde aramaddeye yerleşmiştir.

Kemik dokuda Ca2+ içeriği yüksektir. Ca2+ iyonlarının birikimi sayesinde ke­mik doku sertleşir. Kemik farklılaşmış halde bile ölü bir yapı değildir. Ca2+ madde naklini kısmen hatta tamamen engellediğinden madde nakli uzun ve birbirine doku­nan hücre uzantılarıyla sürdürülür Ayrıca kemik doku da zengin kan damarı ve sinirlerle beslenir. Kemik doku HAWERS LAMELLER ve ARA LAMELLER SİSTEMİ'nden oluşur.

Kas doku da, bağ doku ile birbirine bağlanır. İğ şeklindeki kas dokusu hücrele­rinin sitoplazmalarında, uzunlamasına fibriller vardır. Bunlar kısalabilir. Kas hücreleri, sinir hücreleri ile de ilişkidedir. En basit gerçek kas hücresi, epitel kas hücreleridir. Bunlara knidlilerde rastlanır. Hücrenin ana kısmı bir epitelde bulunur. Bazal (=dip) uzantılar kasılma organını içerir Böyle çok sayıda uzantı birbirine asılı kas ünitesini oluşturur. Kas hücresi (=miyosit) tek çekirdekli olabildiği gibi, çok sayıda hücrenin akışı veya ardarda gelen çekirdek bölünmesi (hücre bölünmesi olmaksızın) sonucu çok çekirdekli olabilir. Kas iplikle­ri farklı sayıda miyofibrilden oluşur. İskelet kasında çok sayıda kas iplik demeti vardır. Bunlar biraraya gelerek kası oluştururlar. Kas doku düz ve çizgili olmak üzere ikiye ayrılır. Omurgalı kalp ve iskelet kası enine çizgili kas tipine sahiptir.

Sinir hücreleri dallanan uzantıları ile tanınır. Bu dallarla birbirine bağlanan sinir hücreleri Sinir Doku'yu oluşturur. Bu doku uyarı, algılama, üretme, işleme ve bir tepkimenin oluşumuna özelleşmiş olup ektodermden kökenlenir Yapı elemanları sinir ve glia hücreleridir. Sinir doku hücrelerinin bir ana kısmı bir de ak­son ve dendirit denen uzantıları vardır. Dendiritler çok dallı olduğu halde, akson tek bir uzantı şeklindedir. Sinir hücrelerinin iletişimi sağlaması, membranlarındaki elek-triki potansiyel farkının kısa süreli değişimiyle oluşur. En yaygını sinir impulsarı olup, bunlara aksiyon potansiyeli (=eylem gizil gücü) denir. Bunun gerçekleşmesi, temelde tek hücreli hayvandan insana kadar aynı kurallara göre olur.

Erkek ve kadın vücudundaki bazı dokuların bulunma oranı (ilk oran kadının 2. oran erkeğindir). Kan doku % 35.8 ve % 41.8; yağ doku % 28.2 ve % 18.2; iskelet doku % 15,1 ve % 15.9; bez ve diğer dokular % 20.9 ve % 24.1'dir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder