15 Mayıs 2010 Cumartesi

Çocuğunuz horluyor mu?



Horlama sadece yetişkinlerde değil çocuklarda da görülüyor.Horlama okul başarısını tehdit eden bir sorunun da habercisi!

Üstelik çocuklarda horlama sadece uyku sırasında kaba, gürültülü bir ses olmanın dışında sağlıklarını, günlük aktivitelerini ve okul başarılarını tehdit eden önemli bir sorunun da habercisi.

Sağlık için tehdit
Acıbadem Onkoloji ve Nörolojik Bilimler Hastanesi Göğüs Hastalıkları ve Uyku Bozuklukları Uzmanı Dr. Ceyda Kırışoğlu, uykuda solunum bozukluklarını şöyle tarif ediyor; ''Uyku sırasında üst solunum yollarındaki (burun, boğaz, genizde) tıkanmalara, dilin arkaya kaymasına bağlı olarak solunumun birkaç saniye süreyle durması, daha yüzeyel veya hızlı solunması veya solunum için aşırı çaba harcanması sonucu uykunun sık sık bölünmesidir. Gerek uyku bölünmesi gerekse de uyku sırasında kanda oksijen düzeyinde meydana gelen düşüşler sağlığımız için önemli bir tehdit oluşturur.''

Uykuda solunum bozuklukları
Uykuda yaşanan solunum bozuklukları basit bir olgu değil. Solunum bozukluğunda nefes durması da gözleniyor. Dr. Kırışoğlu, solunum bozukluğunda yaşanılanları şöyle anlatıyor:
''Nefesin durması sırasında kanda oksijen seviyesi düşer ve kirli kan olan karbondioksit gazı artar. Bunu hayati bir tehdit olarak algılayan beyin çocuğu ''Uyan, nefes al, ölüyorsun'' diyerek uyandırır ve nefes almasını sağlar. Sıklıkla iç çekmeyle nefes almaya başlayan çocuk tekrar uykuya dalar ve gece boyunca bu şekilde kaç kez uyandığının farkında olmaz.''

Bazı çocuklarda ise nefes durması görülmüyor. Ancak onları da başka bir tehlike bekliyor. Bu çocuklar büyümek için kullanılacak enerji kaynağını uykuda nefes alıp verebilmek için kullandıkları için de sıklıkla büyüme geriliği, yüksek tansiyon ve kalp yetmezliği tehditi altında oluyorlar.

Nedenleri
En sık 2-6 yaş arası çocuklar etkilenmekle birlikte hemen her yaşta görülen bu durumun sebeplerini Dr. Kırışoğlu şöyle açıklıyor: ''Bademcik ve geniz etinin büyüklüğü başta gelen nedenler arasındadır. Diğer nedenler ise burun tıkanıklığı, allerjik durumlar, astım, reflü, şişmanlık, tiroid bezinin az çalışması, yüz kemik gelişimindeki farklılıklar, genetik (Down sendromu gibi) ve nörolojik hastalıklar olarak sıralanabilir.''

Belirtileri
Yetişkinlerde solunum bozukluklarına bağlı uyku bölünmesi kendisini sıklıkla gündüz aşırı uyku hali ile gösterirken çocuklar hiperaktivite, kolay sinirlenme, dikkat eksikliği gibi çeşitli davranış bozuklukları sergiliyor. Amerikan Pediatri Akademisi horlayan her çocuğun mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Amerikan Uyku Bozuklukları Akademisi de çocuğunuzda uykuda solunum bozukluklarından şüphelenmenizi gereken durumları şöyle sıralıyor:

Horlama
Nefes alıp verme güçlüğü, uykuda nefes durması, iç çekme. Dr. Kırışoğlu bu noktada aileleri uyararak şunları söylüyor: ''Bebekler genel olarak altı aylık olana kadar düzensiz, hızlı solurlar ve nefes tutma dönemleri olabilir. Bu bebeklerin gelişiminin bir parçasıdır. Sadece nefes almayı unuturlar. Ancak çocukta renk değişikliği meydana geliyorsa o zaman önem taşır.''

Anormal yatış pozisyonları

• Ağız açık uyuma, sabah ağız kuruluğu ile uyanma, baş ağrısı

• Uyku sırasında aşırı terleme, hareket etme, diş gıcırtma

• Uyurgezerlik

• Sık kâbus görme

• Uyku terörü (Uykudan çığlık atarak, ağlayarak uyanırlar. Anne ve babalarını tanımazlar. Ertesi sabah ise bu olayı hatırlamazlar)

• Uykuda idrar kaçırma

• Uykuya dalma güçlüğü veya uyku sırasında sık uyanma

• Sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirme
Hiperaktivite, okul sorunları, depresyon, aşırı utangaçlık

• İştahsızlık, büyüme geriliği veya obezite
Nedeni açıklanamayan hipertansiyon ve kalp yetmezliği

Teşhis

Bu şikâyetlerden bir veya birkaçının olması durumunda bir ''uyku bozukluğu uzmanına'' başvurmakta yarar var. Uykuda solunum bozukluğu tanısı, uyku laboratuvarında bir ebeveyn eşliğinde yapılacak uyku çalışması (polisomnografi) ile kolayca konuluyor. Uyku çalışması sırasında çocuğun uykusunu ve solunumunu kaydedecek çeşitli küçük elektrotlar yapıştırılıyor ve kemerler bağlanıyor. Bu elektrotlar ve kemerler çocuklar açısından bir tehlike yaratmadığı gibi ağrı da vermiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder