15 Mayıs 2010 Cumartesi

Toplardamar Pıhtılaşması Nedir ?

Hastanelerde yatan hastalarda önlem alınmadığında ölümcül sonuçlar doğurabilecek olan toplardamar pıhtılaşması riskinin ve korunma gereksinimlerinin gözardı edildiği belirtildi.
Hastanelerde yatan hastalarda önlem alınmadığında ölümcül sonuçlar doğurabilecek olan toplardamar pıhtılaşması riskinin ve korunma gereksinimlerinin gözardı edildiği bildirildi.



Hastalarda toplardamarlarda kan pıhtısı oluşması anlamına gelen venöz tromboelizm (VTE) riskinin saptanması amacıyla ilaç firması Sanofi-Aventis tarafından 6 kıta, 32 ülkede 60 bin hasta üzerinde yürütülen ENDORSE çalışmasının Türkiye sonuçları açıklandı.



Açıklamada, çalışmanın Türkiye'de 11 ayrı merkezde dahiliye, göğüs hastalıkları, kardiyoloji, genel cerrahi ve ortopedi servislerinde yatan toplam 1701 hasta üzerinde yapıldığı belirtildi.



Araştırmanın, Türkiye'deki doktorların, VTE riskini ve koruyucu tedavi gereksinimlerini dahili servis başta olmak üzere yatan tüm hastalarda gözardı ettiğini gösterdiği vurgulanan açıklamada, VTE'nin her yaş grubunda görülebileceği kaydedildi.



Açıklamada, VTE'nin bazı belirtilere neden olabileceği gibi, belirtisiz olarak da seyredebileceği, bu durumun hastaların daha ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşmalarına veya hayatlarını kaybetmelerine neden olabileceği bildirilerek, çalışmanın VTE'den koruyucu ve uygun tedavinin riski altındaki hastaların sadece üçte birinde uygulandığını ortaya koyduğu anlatıldı.



Açıklamada, genellikle bacak ve kalça derin toplardamarlarında ya da kolda görülen VTE'nin en önemli tehlikesi pıhtının damar duvarından kopup kan akımıyla kalbe ve oradan da akciğere ulaşıp, akciğer damarını tıkaması olduğu ve bu duruma akciğer embolisi dendiği hatırlatıldı.



Yapılan testlerin veya otopsi çalışmalarının, toplardamarda pıhtı oluşma riskinin herhangi bir nedenle hastanede yatan hastalarda normal nüfusa oranla yaklaşık on kat daha fazla olduğunu ortaya koyduğu kaydedilen açıklamada, hastane ölümlerinin yüzde 10'dan fazlasının akciğer embolisi nedeni ile olduğunun bilindiğine dikkat çekildi.



Toplardamarlarda pıhtı oluşumunun, akciğer embolisi yanında uzun dönemde bacak ve akciğer damarlarının tıkalı olarak kalması nedeniyle varis gelişimi, bacakların alt kısımlarında şişme ve yara oluşumuna neden olduğunun aktarıldığı açıklamada, özellikle 60 yaş üzeri her 100 kişinden birinde VTE görülebildiği belirtildi.



Açıklamada, kalça kırığı nedeniyle ameliyat edilen hastalarda yüzde 60, diz protezi takılan hastalarda ise yüzde 84'e varan oranlarda toplardamar pıhtılaşmasının ortaya çıktığı bildirildi.



Toplardamar pıhtılaşmasını önlemek için tedavi uygulanmayan genel cerrahi hastalarında ölümcül akciğer embolisi gelişme oranı yüzde 0,1-0,8 olduğu, bu oranın kalça protezi takılan hastalarda yüzde 2-3, kalça kırığı hastalarında ise yüzde 4-7 civarında bulunduğu vurgulanan açıklamada, çalışmanın Türkiye verilerine ilişkin şunlar aktarıldı:



''Yapılan araştırmayla, hastaların yüzde 35'inde (606 kişi) venöz tromboelizm riski olduğu öğrenilirken; cerrahi girişim nedeniyle hastanede yatan hastaların yüzde 64,9'unun ve dahili servislerde yatan hastaların yüzde 23,8'inin VTE riski altında olduğu saptandı. Hastanelerde yatan hastaların yüzde 35,6'sının VTE riski taşıdığı saptanırken Türkiye, çalışma kapsamına alınan 32 ülke arasında en alt sırada yer alıyor.''



Açıklamada görüşlerine yer verilen çalışmanın Türkiye Koordinatörü İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gül Öngen, VTE riski altında olan cerrahi hastaların sadece yüzde 39'una, dahili hastaların da yüzde 38.5'ine uygun koruyucu tedavi uygulandığının tespit edildiğini belirtti.



''EVRENSEL BİR İHMAL''



Çalışmanın sonuçlarının Türkiye'de iç hastalıkları, göğüs hastalıkları, kardiyoloji, nöroloji, onkoloji uzmanları başta olmak üzere diğer tüm dahili hekimlerin, VTE risk farkındalığının yetersizliğini ortaya koyduğunu ifade eden Prof. Dr. Öngen, VTE farkındalığının artırılması gerektiğini kaydetti.



Prof. Dr. Öngen, açıklamada şu görüşlerine yer verdi:



''VTE riski saptanan hastaların üçte ikisinin bir yan etki olmaksızın toplardamar tıkanıklığının koruyucu önlemlerinden yoksun bırakılması evrensel bir ihmaldir. Özellikle, taburcu olduktan sonra hastanın izlenmesine gereken önemin verilmesi gerekir. Hastanelerde koruyucu tedaviyi ihmal eden doktorun, bu kararının doğurabileceği olumsuz sonuçları görebilme şansı bulunmuyor. Bütün bu ihmaller, VTE risklerinin zamanında fark edilmesi ve koruyucu tedavi uygulama bilincinin gelişmesinin önündeki önemli engellerdir.''

Kaynaklar:
AA
Haber7.Com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder